El Hamra Sarayı ile Ulu Cami motifleri aynı panoda bir araya geldi

El Hamra Sarayı ile Ulu Cami motifleri aynı panoda bir araya geldi

Kastamonu’da yaşayan marangoz Çetin Küçük, İspanya’daki Endülüs Emevi Devleti’nden kalma El Hamra Sarayı ile Bursa’daki erken dönem Osmanlı eseri Ulu Cami’den motifleri ahşap panoya işliyor.

Bursa’da yaşayan avukat Yasin Yener, İspanya gezisi sırasında Endülüs İslam mimarisinin bugüne ulaşan en önemli eserleri arasında yer alan El Hamra Sarayı’nı da ziyaret etti. Saraydaki ahşap işçilikten çok etkilenen Yener, sarayın duvarları ile sütunlarına Arapça olarak işlenen “Allah’tan başka galip yoktur” yazısı ile Bursa’daki Ulu Cami‘de bulunan süslemelerin yer aldığı ahşap bir pano yaptırmaya karar verdi. Yener, panoyu yaptırmak için Kastamonulu marangoz Çetin Küçük’e ulaştı. Küçük, el işçiliğiyle 222 santimetre boyunda, 113 santimetre genişliğindeki ahşap panoyu yapmak için 4,5 aydır emek veriyor.Panonun kenarına El Hamra Sarayı‘ndaki Arapça “Allah’tan başka galip yoktur” ifadesi ile bazı motifler, iç kısmına da Ulu Cami’deki işlemeler yapılıyor. Yener, El Hamra Sarayı ile Ulu Cami’nin sanatsal güzelliğinden etkilendiğini söyleyerek, “Bu ikisini birleştirmek istedim. Ciddi el işi olduğu için bu işi yapacak kişiyi bulmakta zorlandım. Kastamonu’da Çetin ağabeye ulaştık. O da bizi kırmadı” dedi. Sanatın insan yaşamında önemli bir yerde bulunması gerektiğine inandığını dile getiren Yener, “Sonuçta bu sanatı icra ettiğimiz şey bir odun parçası. Çıplak haliyle bir değeri yok ama iyi bir ustanın elinde işlendiğinde sanat eseri oluyor. Bu, beni çok etkilediği için böyle bir şey yaptırmak istedim” ifadelerini kullandı.

Çetin Küçük ise Kastamonu El Sanatları Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak görev yaptıktan sonra 2016’da emekli olduğunu, ardından evinin altındaki küçük atölyede çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Farklı modellerde ahşap ürünler yaptığına işaret eden Küçük, “Yasin Yener, El Hamra Sarayı’ndaki işlemeleri beğenip cep telefonuyla fotoğrafını çekti. Bir arkadaşım vasıtasıyla bana ulaştı, ‘Bunu yapabilir miyiz?’ diye sordu. Yaklaşık 45 gün çizimleri sürdü. Sonra çizimleri ahşaba geçirdik ve başladık oymaya” diye konuştu. “TOPLU İĞNEYLE KUYU KAZMAK GİBİ”

Çalışmalarını 4,5 aydır sürdürdüğünü vurgulayan Küçük,  “Bitmesine yaklaşık 1 ay daha var. ‘La galibe illallah’ yazısıyla dönen bir çerçevesi var. 24 tane oyduk çerçeveye. En az 2 ay sadece ‘La galibe illallah’ yazısına uğraştım. İçinde de Selçuklu yıldızı dediğimiz yıldız var, bize ait modeller. 15 yıllık sanat hayatımda bu kadar uzun süren bir iş yapmamıştım. Gerçekten çok emek verdim. Zor işçilikti. Gözlerimden yaş geliyor bazen. Toplu iğneyle kuyu kazmak gibi. Basit bir iş değil” dedi. Atölyesinde yalnız çalıştığını, eserin büyük olması nedeniyle çevirmek gerekirse yoldan geçenlerden yardım istediğini belirten Küçük, “Bu yazıyı yazarken aynı zamanda zikrediyorum. Bu zikirle tokmak ve çekici vurduk. İnşallah asıldığı yere de bize de bir faydası olur” dedi.